İşkembe çorbası, Türkiye'de en çok sevilen ve tüketilen çorbalar arasındadır. Anadolu insanı bu çorbayı o kadar çok sevmektedir ki, Türkiye'nin hemen her bölgesinde sadece işkembe ve kelle paça çorbası yapan işletmeler bulunur. Gündüzleri sağlıklı bir şeylerle karınlarını doyurmak isteyenlerin, geceleri ise alkol aldıktan sonra uğrak yeridir işkembeciler.

İşkembe çorbası, Türk mutfağına Osmanlı döneminde, Trakya bölgesinde yaşayan Arnavutlar ve Bulgarlardan geçmiştir. Osmanlı zamanında Balkanlar, Osmanlı toprağı olduğu için, Balkan sofrasının bir yansıması olarak Türk sofra kültüründe yer etmiştir. Sadece Bulgarlar ve Arnavutlar tarafından değil, Avrupa'nın birçok ülkesinde de işkembe çok fazla tüketilmektedir. Yani kısaca belirtmek gerekirse, Türk sofralarına işkembe çorbası Avrupa mutfağından geçmiştir. Avrupa Birliği'ndeki bazı ülkelerde yasak olduğu söylense de, Avrupa'nın derdi işkembe ile değil, hijyenik olarak temizlenmesi ile ilgilidir. Ayrıca, işkembe Japon mutfağında da çok sevilen ve oldukça fazla tüketilen bir gıda maddesidir.

İşkembe çorbasının hijyenik olarak hazırlanması çok önemlidir. İşkembe, uygun koşullarda temizlenmezse sağlık problemlerine yol açabilir. Bu nedenle, güvenilir yerlerden temin edilmesi ve hijyenik koşullarda pişirilmesi önemlidir.

Sonuç olarak, işkembe çorbası sadece lezzetli değil, aynı zamanda sağlık açısından da birçok fayda sağlamaktadır. Düzenli olarak tüketildiğinde, vücudun ihtiyacı olan birçok besin maddesini karşılayabilir ve çeşitli hastalıklara karşı koruyucu etkisi olabilir.